Telefonla İlk Tanışma - Tanışma Hikayeleri

En son istihare hakkında yazısını yayınladığım Bayan R. ilk görücü usulü tanışma hikayesini bize yollamıştı, aslında sadece benim okumamı istese de o kadar şahane kaleme almıştı ki sizlerin de okuması için onu ikna etti.

Ben de ona mail olarak yolladığım cevabımı yazının sonuna ekliyorum.

Selamun aleyküm Nabrut. :)

Az önce son görücü usulü görüşmesi yazından cesaret alarak ben de sana içimi dökme kararı aldım. Bu konuda hem görmüş geçirmiş hem de yaşça büyüğüm olduğun için düşüncelerin benim için önemli. 

Hâlâ pişmanlığı içinde olduğum bu görücü usulü görüşmeyi -görüşememeyi de diyebiliriz- henüz iki hafta önce yaşadım. Şimdiye kadar bir niyetim yoktu açıkçası. Hatta hiç görücü usulü görüşme yapmamanın yanında bu yaşıma kadar hiç kimseyle konuşmadım bile. Rabbimin rızasını gözetip hayırlı olanı nasip edeceğini bilerek beklemenin huzurunu seviyorum. Bana söyleyen aracı kişi sevdiğim bir ablam ve evlenmemi istediğini sürekli dile getirir. Sırf onu kırmamak adına tamam dedim. İçten içe ben de olumlu bakmıştım birden. 

Arkadaşlarım evleniyor, birkaçının çocuğu var arada heveslenmiyor değilim. Ama tam söyledikleri hafta coronavirüsün ülkemizde yayılmaya başladığı haftaydı ve ben evden çıkmak istemiyordum. Telefonda görüşmeye zaten karşıyım yüz yüze daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. Neyse açık alanda en azından bir kere görüşün dediler o ilk hafta Cuma kararlaştırdık. O kadar gergindim ki bir iki saat anca uyuyabilmişimdir.

Sonra sabah mesaj geldi abladan işi sebebiyle gelemiyor diye. Bi sinirlenmedim değil, hem uykusuz kalmıştım hem de ilk görüşmem diye deli gibi midem bulanmıştı tüm gece. Sonra o gün Pazartesi için söz verildi. Ve Pazar akşamı tekrar mesaj geldi iş yeriyle alakalı ciddi bir sorun olmuş. Neyse dedim tamam netleşince bana haber ver. Araya iki üç gün girdi. Virüs yayılmaya başladı yasaklar kondu karşı taraftan haber gelmiyor bu sırada. Bir yandan durumdan haberi olan birkaç kişi telefonda ilk görüşme için ısrar ettiler. 



Aslında böyle görüşmelerin her kafadan ayrı ses çıkıyor diye söylenmemesi taraftarıyım ama ilk ya, sanki nikah masasında evet demişim öyle bir heyecan o yüzden arkadaş ortamımda yayılmasını engelleyemedim. Yakın arkadaşlarımdan biri bu musibetin yaza kadar zor kalkacağını, bu durumda görüşmenin ikimizin sağlığı için de tehlikeli olduğunu, bu kadar süre bekletmenin de iyi olmayacağını ve telefondan da birinin kişiliğini çözebileceğimi söyleyerek kanıma girdi. Şimdi deli gibi üzülsem de nefsime uydum ve aracı ablaya dedim ki söyleyin gelmesin biz telefonda tanışalım madem. Sen bunca zaman görücü usulü görüşmenin doğrularını savun. Yüz yüze görüşmeden telefonunu asla vermemekten bahset sonra gel bunu yap. Pişmanlığımın haddi hesabı yok, çok üzüldüm ama ders oldu bana. 

Biz telefonda o akşam mesajlaşarak tanıştık. Hayatımda uzun uzun konuşup sohbet ettiğim tek adamlar babam abim ve kuzenlerimdir muhtemelen. O yüzden konuşma sırasında elimin ayağımın titremesini durduramıyordum bir türlü. Maalesef sorduğum sorularda istediğim cevapları alamadım ama beyefendi o kadar yapıcı konuşuyordu ki sanırım hayatımda kendimden bu kadar taviz verdiğim ilk kişi olarak kalacak. Namaz kılmasını istiyordum, kılmıyordu ama yargılamadım çünkü benim de nefsimi en zor yendiğim konu namazdı. Evleneceğim kişinin namaz kılmasını istediğimi belirttim. Sigara içmesin istiyordum çünkü ufacık kokusuyla beni krizlere sokan bir migrenim var. Maalesef içiyordu ama daha önce bıraktım yine bırakırım dedi. Daha tanımadığım adamın sözüne güvenmeye beni iten neydi bilmiyorum. Görünüş olarak aklımdaki gibi değildi ama hoş görünüyordu. Daha önceliğim olan konular olduğu için ses etmedim. Bunun dışında ortak noktalarımız vardı tabii. Çok çok neşeli ve güleç biriydi. Ben de çok gülen biriyim ama kendi evimde, yakınlarımla. Başta o güleç halleri iyiyken sonra ciddi bir konuşmada bile gıcıklık yapmayı sevdiğini dile getirerek gülmesi beni konuşmadan itmeye başladı. İsterdim ki en azından nerede ciddi nerede güleç olacağını bilsin.

Toplamda 3 gün konuştuk ama o günlerde olay hiç istemediğim bir hızla gelişti her şey hemen olsun istiyordu ve bu durum beni hem korkuttu hem de içimde bir şeyler filizlenmemişti bile. Hakkını yemeyeyim ilk iki gün hoş sohbet ettik ilk konuşma olmanın verdiği heyecan ben de devam ediyordu. Daha tanışma aşamasındaydık ve hem korkuyordum hem de onca beklememin sonunda benim de gönlüm bahçelere dönecek mi diye mutlu oluyordum. 

Bu ayrıntıyı belirtmek istiyorum çünkü Rabbim gerçekten bizleri yalnız bırakmıyor hamdolsun. 2. Günün sonunda yatsı namazımda çok dua ettim Nabrut. Ve duamın sonunda dedim ki; Rabbim ilk defa böyle bir niyet alıp yola çıktım, eğer benim için hayırlı olan buysa bizi sonuca ulaştır, tamamına erdir. Eğer değilse ben çok toyum, bunu benim karşıma çıkar. Beni kalbimle imtihan etme.

Çünkü her zaman bundan korkuyordum. Kimseyle görüşmediğim için sanki içimde birisi kalbimi eline almış hazır bekliyor. Kim gelirse hoop ellerine bırakıp al sev diyecek. Bu sebeple annem de dahil arkadaşlarıma bana sahip çıkın olumsuz bi' durumda uyarın belki o heyecan sarhoşluğuyla görmem dedim hep.

Ve ben o gece ettiğim duanın kabulü olarak görüyorum 3. günde karşıma aksilikler çıktı. Hiçbir şey yokken bir anda duygularımı geri çekip mantık çerçevesinde bakmaya başladım her şeye. O gün beni darlayacak hoşuma gitmeyen şeyler de oldu. Biz bu 3 gün içinde bir kez sesli telefonda konuştuk. Sonra aracı ablanın da tavsiyesiyle ne zaman yüz yüze görüşme olur bilmeyiz bir görüntülü konuşun dediler. Görüntülü konuşmanın ardından 2 3 saat geçmemişti ki bana beni özlediğini söyledi? Ben şaşırınca da sen özlemedin mi diye sordu. Dedim ben daha konuşmanın kritiğini yapıyorum kafamda ne demek özlemek? Sonra benden tekrar bi görüntülü konuşma istedi ama karantina dolayısıyla abimle babam evde. Ki çok erken yani sürekli görüntülü mü konuşacağız flört mü ediyoruz? Bunu defalarca dile getirmeme rağmen ertesi güne kadar ara ara beni darladı. 

Sonra yine o konuşmanın ardından akşam bana hitap değiştirip değiştiremeyeceğini sordu. Kalakaldım çünkü ben daha ona ismiyle hitap edememiştim. Ne diyeceksin bana 3. günde aşkım mı? Bunun için çok erken olduğunu, daha tanışma aşamasında olduğumuzu, çok hızlı gittiğini söyledim. Daha yolun başındayız diye en başından beri sürekli dile getiriyordum zaten. Tamam beklerim birkaç gün dedi. Gün mü? diye hayretle sorunca da beklemeyi sevmediğini söyledi. 

Yani Nabrut inan o kadar gün içim darlanmıştı karşı tarafı kırdım mı diye ama şunları yazdıkça ne kadar haklı olduğumu bir kez daha anladım. Konuya girersem çok daha uzatacağım iki mevzu daha oldu ve düşüncelerimin değişmesinde büyük katkısı oldu bunların. Diğer yandan iş hayatı çok yoğundu tatili yok. Senelerdir memlekete ailesinin yanına bile gitmemiş bayram seyran yok. Yaşına rağmen olması gereken ciddiyet yok. Annesine gidip yaza hazırlan demiş bu ne hızsa benim ne hissettiğimi düşünen yok. Sonunda gittim kafamdaki her şeyi döküp helalleştim. Aracı abla da çok üzüldü erken bıraktığımı söyledi. Asıl erken fark etmemin iyi olduğunu söyledim. 

Karşı tarafın gönlünü kırmaktan çok korktum çünkü sonuna kadar haklı da olsam asla susturamadığım bir vicdanım var. Ama kendimden bu kadar taviz vermişken bu sorunları görmezden de gelemezdim. Üstelik kimseyi suçlayamam telefonda konuşmaya yanaşarak kendi doğru bildiğim yoldan saptım. Sonucun benim için harika olacağını beklemek benim hatamdı. Büyük ders aldım cidden. 

Bir sonraki -uzun bir süre istemem- görüşmede neye dikkat edip nasıl tavır alacağımı kesinlikle tecrübe ettim. Sana da yazdım çünkü neredeyse 2013 yıllarıydı sanırım o zamandan beri takip ettiğim bir bloggersın. Kore dizi yorumlarınla başlayıp evlilik yazılarıyla devam etti takibim. Senin bunu nasıl değerlendireceğini merak ettim.

Çok uzun tuttum değil mi? Hakkını helal et vaktini aldım. Biz senin adına çok mutluyuz bu arada. Hatta bazen attığın hikayelere bakıp Nabrut başardıysa hepimiz başarırız adı altında konuşmalarımız olmuyor değil :) Rabbim iki cihanda da mutlu etsin inşallah. Cevabını merakla bekliyorum Allah'a emanet ol. 🌻 

Blog sahibinin cevabı:

Ve aleyküm selam.
Yazını böyle seni sarıp sarmalayarak okudum. Bu süreçte neler yaşadığını, neler hissettiğini çok iyi anladığımı söylememe bilmem gerek var mı? Gözüne göz değmeyen bir kızın tatlı heyecanları ve keşkeleri...

Sen zaten pişman olmuşsun ama seni gaza getiren arkadaşlarınla bir daha böyle meseleleri paylaşmamanı naçizane tavsiye ediyorum. Zira insanlar böyle meselelerde körü körüne aman bir an önce evlensin de, diyerek anlamsızca ve düşünmeden mutlu sona odaklı hareket ediyor ve olan sana oluyor. Seni senden daha iyi kimse bilemez oysa ki.

Çocuğa neden güvendiğini de söyleyeyim çünkü artık birilerine güvenip dayanmaya ihtiyacın var. Maalesef biz kadınlar belli bir yaştan sonra bunu arzuluyoruz ve bu uğurda yanlış seçimler yapabiliyoruz. 

Ama inan yine de yüz yüze konuşsanız bazı şeyler farklı olurdu. Telefonla bu işler olmuyor çünkü. Yani farklı derken ya daha erken anlardın ya da o kendisini yanlış ifade ediyor olabilirdi.

Çocuğun senin deyiminle sık boğaz olması, seni darlaması meselesine gelince eğer içinde ona karşı pozitif olsaydın bu durum ayaklarını yerden keserdi diye düşünüyorum. Birinin senin hakkında bu kadar net olması, seni bu kadar arzulaması, seni ancak mutlu ederdi ama dediğim gibi eğer sen de ona karşı boş olmasa idin. Yanlış da düşünüyor olabilirim, kişiliğini çok iyi bilemiyorum tabii.

Bir de şöyle bir durum var. Bu mevzu için söylemiyorum ama aklında bulunsun, daha önce bir erkekle böyle bir yazışma yapmadığın için ve erkek fikri bizde bir tabu haline geldiği için bu yazışmalarda çok daha kaliteli erkeksi ve olgun olmalarını bekliyoruz ama onlar bu yazışmalar esnasında hele de seninki gibi kararını verdiyse kızı nasıl tavlarım telaşı ile çocuksulaşıyorlar. Bu yüzden tekrar ediyorum, telefon ile bu işler çok zor.

Ayrıca şunu da eklemek isterim görücü usulü görüşmelerde bir erkek seni ilk gördüğünde evlenirim ya da evlenmem diye karar verir, çok az istisnası vardır. Onların mantığı bizden farklı çalışıyor genellikle ilk buluşmadan sonrakiler kızın karar vermesi için oluyor. 

Sana da tecrübe olmuş. İyi olmuş. Bu tür buluşmalar insanı evleneceği kişiye hazırlıyor, en azından evleneceğin kişinin kıymetini anlıyorsun. ☺️

Allah senin ve benim hakkımda konuştuğunuz grubun şahane evlilik hikayelerini yazmayı nasip etsin bana en kısa zamanda...

Not: Siz de hikayelerinizi bizimle paylaşmak isterseniz nabrutvebiz@gmail.com adresinden bana ulaşabilirsiniz.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çirkin Kızın Güzelleştiği Diziler ve Filmler

2020 Kore Dizi Önerileri

Fungal Akne Nedir? Fungal Akne Tedavi Yöntemleri