Nikah Hazırlıkları
Resmi nikah düğünde kıyılsın istemedim. Düğün mevlütlü olacağı için o hava bozulmasın istiyordum, hem de ayrı bir gün bize de atraksiyon olur, diye düşündüm.
Epey bir müddet hangi kuaföre drape yaptırıp sürüye (!) karışsam diye düşündükten sonra hepsine de gitmeye karar verdim. Şöyle oldu;
Ankara'da tesettür için iki ünlü kuaför var. Setrinur ve Nisanur. Setrinur mu Nisanur mu derken birini nikahta deneyim, beğenmezsem düğün ve dış çekim için diğerine giderim, diye düşündüm. Nikahta Setrinur Ankara Pursaklar şubesine gittim. Gelin başı maceralarına ayrıca değineceğim.
Setrms'ten beyaz bir elbise aldım, ben aldığımda daha önce hiç görmemiştim ama nikah tarihi biraz uzayınca ben giyinceye kadar her tutulan Setrms elbisesinde olduğu gibi epeyce işportaya düştü. Her yerde görünen bir elbise oldu. Canım sağolsun.
Üzerine de biraz renk katsın diye bir kep siparişi verdim. Mavi olsun çok istedim ama maalesef kep söz konusu olunca beyaz haricindeki renklerde çok geniş bir renk skalası yok. Pembik oldum. Yine canım sağolsun. ^^
Kepi Gelinaksesuar Babacarmen hesabından aldım. Yetkili hanımefendi fotoğrafta görünenin birebir aynısını gönderemeceğini, elinde aynı malzemelerden kalmadığını söylemişti. Mecbur kabul ettim ama fotoğraftaki kep, bana yollanandan çok daha iyi, sipariş vermek isterseniz birebir aynısı olmasında ısrar edin. Ayrıca ön tülü kısa geldi ve kuaförde ek tül kullanmak zorunda kaldık. Yine böyle bir sipariş verecek olursanız tülü uzun tutmasını özellikle belirtin. Uzun gelirse çaresi var, kesilebilir. Ama kısa gelirse kuaför de ekletmek zorunda kalırsınız ki kuaförler buna bayılır. Bir karış tül eklerler ve bunun için tam 50 lira fazladan para alırlar, aman dikkat!
Bana gelen kep şöyleydi;
Altına beyaz dolgu topuk bir ayakkabı giydim. Daha önce kepi mavi çiçeklerden yaptırırım diye düşünerek mavi çiçekli bir ayakkabı tercih etmiştim ama evdeki hesap çarşıya uymayınca önemsemedim, giydim. Gerçi zaten elbise azıcık yere deyip arkası da hafif kuyruklu olduğu için mesele olmadı.
Özel bir tarih olsun falan gibi düşüncelerim yoktu ama 11.11.2019'da resmen evlendim. Dünya yalnızlar gününde evlenmiş olmam epey ironik, yıllar süren yanlızlığıma nispet oldu. :D
Sabah 11 gibi kuafördeydim.
Nikah ise 14:00 idi, galiba.
Fadıl ile benim sadece birinci derece akrabalarımız ve birkaç arkadaşımız geldi. Nikah hengamesi zaten sadece 1 saat kadar sürüyor. Dini nikahımız çoktan yapılmış olduğu için özellikle heyecanlandığımı söyleyemeyeceğim.
Nikah şahidimin abim olmasını istiyordum ki öyle oldu. Artık birinci derece akrabalar da nikah şahidi olabiliyormuş, aklınızda bulunsun.
Ayağa basma kısmına gelirsek, biz tam olayın farkına varamadık, tam o sırada ayağına bas Nabrut sesleri yükseldi, ayağımı Fadıl Bey'e doğru yönelttim, basmasını sağladım. Çünkü anti-feministim. Hahah! Valla!
Nikah sonrası fotoğraf faslına geçildi. Fadıl çocukken yediği nikah şekerlerinden, bademlerden yola çıkarak nostalaji yapmak istese de nikah şekeri yerine nikah hediyeliği tercih ettim. Şöyle küçük mumlar dağıttık. Nikah hediyesi Ankara içinde nerede satılır, hiç bilmiyorum. Ben direk Instagram üzerinden sipariş verdim. Fotoğrafın üzerinde sayfanın adresi var.
Nikah salonundan çıkınca tüm kadro kayınvalidemin evine geçtik ve ikram yapıldı. Sonra annemler eve geçtiler ve ben kayınvalidemde kaldım. Offf ne kadar acıklıydı anlatamam. Tüm günün en hüzünlü kısmıydı. Yeğenime neden onlarla gelmediğimi anlatmak epey zor oldu.
Sonra pek oturmadık gerçi. Fadıl'ın arkadaşlarıyla yemek yemeye gittik. Günün sonunda eve gelip kafamdaki metrelerce kumaş sarığından kurtuldum.
Sabaha yeni soyadımla uyandım.
Hii, şunu da ekleyim; Twitter'da böye bir anket yapmıştım, ama yine günün sonunda kızlık soyadımın adımla olan uyumundan vazgeçemedim ve Nabrut Nabroşka Evdekalmışkızgillerden Fıdıllıoğlu şeklinde Brezilyalı futbolcu gibi bir isim kalabalığına sahip oldum.
Epey bir müddet hangi kuaföre drape yaptırıp sürüye (!) karışsam diye düşündükten sonra hepsine de gitmeye karar verdim. Şöyle oldu;
Ankara'da tesettür için iki ünlü kuaför var. Setrinur ve Nisanur. Setrinur mu Nisanur mu derken birini nikahta deneyim, beğenmezsem düğün ve dış çekim için diğerine giderim, diye düşündüm. Nikahta Setrinur Ankara Pursaklar şubesine gittim. Gelin başı maceralarına ayrıca değineceğim.
Setrms'ten beyaz bir elbise aldım, ben aldığımda daha önce hiç görmemiştim ama nikah tarihi biraz uzayınca ben giyinceye kadar her tutulan Setrms elbisesinde olduğu gibi epeyce işportaya düştü. Her yerde görünen bir elbise oldu. Canım sağolsun.
Üzerine de biraz renk katsın diye bir kep siparişi verdim. Mavi olsun çok istedim ama maalesef kep söz konusu olunca beyaz haricindeki renklerde çok geniş bir renk skalası yok. Pembik oldum. Yine canım sağolsun. ^^
 |
| Fotoğraf bana ait değil :) Satın aldığım Instagram hesabında ürün tanıtımında yer alan görsel. |
Kepi Gelinaksesuar Babacarmen hesabından aldım. Yetkili hanımefendi fotoğrafta görünenin birebir aynısını gönderemeceğini, elinde aynı malzemelerden kalmadığını söylemişti. Mecbur kabul ettim ama fotoğraftaki kep, bana yollanandan çok daha iyi, sipariş vermek isterseniz birebir aynısı olmasında ısrar edin. Ayrıca ön tülü kısa geldi ve kuaförde ek tül kullanmak zorunda kaldık. Yine böyle bir sipariş verecek olursanız tülü uzun tutmasını özellikle belirtin. Uzun gelirse çaresi var, kesilebilir. Ama kısa gelirse kuaför de ekletmek zorunda kalırsınız ki kuaförler buna bayılır. Bir karış tül eklerler ve bunun için tam 50 lira fazladan para alırlar, aman dikkat!
Bana gelen kep şöyleydi;
 | |
|
 |
| Ayakkabımın göründüğü tek fotoğraf da bu. :) |
Özel bir tarih olsun falan gibi düşüncelerim yoktu ama 11.11.2019'da resmen evlendim. Dünya yalnızlar gününde evlenmiş olmam epey ironik, yıllar süren yanlızlığıma nispet oldu. :D
Sabah 11 gibi kuafördeydim.
Nikah ise 14:00 idi, galiba.
Fadıl ile benim sadece birinci derece akrabalarımız ve birkaç arkadaşımız geldi. Nikah hengamesi zaten sadece 1 saat kadar sürüyor. Dini nikahımız çoktan yapılmış olduğu için özellikle heyecanlandığımı söyleyemeyeceğim.
Nikah şahidimin abim olmasını istiyordum ki öyle oldu. Artık birinci derece akrabalar da nikah şahidi olabiliyormuş, aklınızda bulunsun.
Ayağa basma kısmına gelirsek, biz tam olayın farkına varamadık, tam o sırada ayağına bas Nabrut sesleri yükseldi, ayağımı Fadıl Bey'e doğru yönelttim, basmasını sağladım. Çünkü anti-feministim. Hahah! Valla!
Nikah sonrası fotoğraf faslına geçildi. Fadıl çocukken yediği nikah şekerlerinden, bademlerden yola çıkarak nostalaji yapmak istese de nikah şekeri yerine nikah hediyeliği tercih ettim. Şöyle küçük mumlar dağıttık. Nikah hediyesi Ankara içinde nerede satılır, hiç bilmiyorum. Ben direk Instagram üzerinden sipariş verdim. Fotoğrafın üzerinde sayfanın adresi var.
Nikah salonundan çıkınca tüm kadro kayınvalidemin evine geçtik ve ikram yapıldı. Sonra annemler eve geçtiler ve ben kayınvalidemde kaldım. Offf ne kadar acıklıydı anlatamam. Tüm günün en hüzünlü kısmıydı. Yeğenime neden onlarla gelmediğimi anlatmak epey zor oldu.
Sonra pek oturmadık gerçi. Fadıl'ın arkadaşlarıyla yemek yemeye gittik. Günün sonunda eve gelip kafamdaki metrelerce kumaş sarığından kurtuldum.
Sabaha yeni soyadımla uyandım.
Hii, şunu da ekleyim; Twitter'da böye bir anket yapmıştım, ama yine günün sonunda kızlık soyadımın adımla olan uyumundan vazgeçemedim ve Nabrut Nabroşka Evdekalmışkızgillerden Fıdıllıoğlu şeklinde Brezilyalı futbolcu gibi bir isim kalabalığına sahip oldum.
